03 May 2025 - Saturday

Ankara'nın Sessiz Çığlıkları

Başkent Ankara... Resmi törenlerin, siyasi kulislerin, gri binaların şehri... İlk bakışta soğuk ve mesafeli bir imaj çizer. Oysa Ankara'nın derinliklerinde, bu resmiyetin ardında bambaşka bir ruh, sessiz bir çığlık gizlenir.

Yazar - Abdulkadir Şanlı
Okuma Süresi: 3 dk.
Abdulkadir Şanlı

Abdulkadir Şanlı

gazetecikadir63@hotmail.com -
Google News

Benim Ankara'm, sadece TBMM'nin ihtişamlı çatısı ya da Anıtkabir'in hüzünlü heybeti değil. Benim Ankara'm, Kızılay'ın kalabalığında kaybolan yüzlerdeki umut kırıntıları, Tunalı Hilmi Caddesi'nin canlı kafelerinde yapılan entelektüel sohbetlerin fısıltıları, Cebeci'nin eski sokaklarında yankılanan çocuk kahkahalarıdır.

Ankara, bir öğrenci şehridir aynı zamanda. Türkiye'nin dört bir yanından gelen gençlerin hayalleriyle yoğrulmuş bir kenttir. Kampüslerin bahçelerinde yeşeren umutlar, kütüphanelerin sessizliğinde yankılanan zihinler, geleceğe dair kurulan bin bir türlü düş... Bu gençlerin enerjisi, Ankara'nın gri örtüsünü zaman zaman aralar.

Ankara'nın parkları, bu sessiz çığlıkların en gür duyulduğu yerlerdir belki de. Kuğulu Park'ın dinginliği, Seymenler Parkı'nın coşkusu, Kurtuluş Parkı'nın nostaljisi... Beton yığınlarının arasında nefes almak isteyen Ankaralılar için bu yeşil alanlar, adeta birer sığınaktır. Burada, siyasetin ve gündemin gürültüsünden uzaklaşır, doğanın huzurunda kendi iç seslerini dinlerler.

Ankara'nın kültürel hayatı da ihmal edilmemeli. Devlet tiyatrolarının perdeleri her akşam farklı bir hikayeye açılırken, müzeler geçmişin sessiz tanıkları olarak ziyaretçilerini ağırlar. Sayısız sanat galerisi, genç ve yetenekli sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapar. Ankara, sadece bir yönetim merkezi değil, aynı zamanda bir kültür ve sanat başkentidir de.

Belki de Ankara'nın en hüzünlü çığlığı, eski Ankara evlerinin restore edilmeyi bekleyen duvarlarından yükselir. Hamamönü'nün restore edilen tarihi dokusu umut verse de, nice asırlık yapı, zamanın ve ilgisizliğin pençesinde sessizce yok olmaktadır. Bu taş duvarlar, şehrin geçmişine dair fısıltılar taşır. Onlara kulak vermek, Ankara'nın ruhunu anlamak için önemlidir.

Ankara, ilk bakışta sunduğundan çok daha fazlasını barındırır. Onun sessiz çığlıklarını duyabilmek için, aceleci adımlarla değil, yavaş ve dikkatli bir şekilde sokaklarında yürümek gerekir. Resmiyetin ardındaki samimiyeti, griliğin içindeki renkleri keşfetmek gerekir.

Bu başkent, sadece Türkiye'nin kalbi değil, aynı zamanda binlerce farklı hikayenin, umudun ve mücadelenin de sessiz tanığıdır. Ankara, keşfedilmeyi bekleyen, derin ve anlamlı bir şehirdir. Belki de bir sonraki ziyaretinizde, siz de bu sessiz çığlıklara kulak verirsiniz.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.